BLOG
Monoton Hayatta Lezzet Arayışı
Hayatın inişli çıkışlı anları olduğu gibi rutin bir çizgide giden dilimi de var. Bu rutinlik, canın sıkılması durumu karşısında kimisi bu boşluğa düşer, bocalar, kimisi de bu boşluğu değerlendirir, yenilik yapar, icat çıkarır.
Yazan: Muhammed GÜMÜŞ / YENİŞAFAK
Monoton hayat denince usta yönetmen Michael Haneke'nin 1989 yapımı “Yedinci Kıta” uzun metrajlı filmi akla gelir. Film bu konuya temas eden mühim bir yapım olarak dikkat çekiyor. Seyrettiğinizde filmin ister monoton hayatı eleştirdiğini, isterse bu durumun altını kalınca çizdiğini ve göz önüne çıkardığını düşünün. Monoton kelimesi etimolojik olarak aynı ve tek ton anlamı taşır. Yani artmayan veya eksilmeyen bir durum. Halk arasında işlerin nasıl olduğu sorulunca cevap olarak söylenen "ne öldürür ne güldürür" ifadesi tam olarak bu manaya işaret ediyor.
Üç kişilik sıkıcı, hayattan tat almayan bir aile. Hayatın monotonluğunu anne Anna ve eşi Georg, kızları Eva üzerinden işleyen yönetmen, babanın işinde kariyer olarak yükselmesinin de işe yaramadığını, annenin lezzetli sofralar hazırlamasının da tat katmadığını, çocuğun da neşe kaynağı olmadığını göstererek anlatır. Çocuğun okulda kör numarası yapması da bu monotonluğu aşikâr eder. Filmin sonu hiç de hoş olmayacak şekilde, hazin mi hazin, monotonluğa son verme ve bir arayış uğruna dehşetengiz bir sahne ile gelir.
Burada benim dikkatimi çeken ise monotonluğu gidermek için kurulan sofraların öne çıkmasıdır. Filmin bir sahnesinde yemeği çok beğenen adam kadına yemeği nasıl yaptığını sorar ve sonra anlamsızca ağlamaya başlar. Kadının lezzetli sofralar kurmasındaki mahareti bile monotonluğu yenemez.
Türkiye’nin tatlı haritası: Ekler zirvede, sütlaç ve baklava istikrarlı
2019 ile Mayıs 2023 arasındaki dönemi kapsayan favori lezzetlerde istikrarlı çizgisini sürdüren de var, mevsimlere ve bölgelere göre çıkış veya düşüşte olanlar da. Türkiye’nin Tatlı Haritası’nı açıklayan Yemeksepeti’nin on binlerce üye restorandan elde ettiği satış verileriyle derlediği bilgilere göre ekler zirveye yerleşti, bunu sütlaç, waffle ve sufle izledi.
Baklava 4. sıraya yükselirken tulumba ve güllaç da çıkış yapanlar listesinde yer aldı. Kazandibi ve trileçenin ise sadık bir tüketici kitlesi var. Mozaik pasta ve Kemalpaşa tatlısı gibi lezzetlere olan ilginin bir bölümü yeni tatlara kaydı. Pastane klasiği ekler, pastane-fırın mutfaklarında tahtını korudu. Waffle ise dünya mutfağının yıldızı olmayı sürdürüyor.
Türk mutfağının sütlü favorisi sütlaç, ardından listede ikinci sırayı elde etti. Dönemsel dalgalanmalara göre ise aşure ve güllacın sırasıyla muharrem ve ramazan ayında gözle görülür bir artış yaşadığı belirlenirken, kabak tatlısı ve halka tatlısının popülaritesinin azaldığı görülüyor.
Mevsimlere göre de kıştan ilkbahara geçişte aşureden baklavaya, brownie’den cheesecake’e, hatta donut’a kadar birçok tatlının tüketiminde düşüş yaşanıyor, dondurma, churros ve ekler gibi tatlıların tüketimi de ilkbahardan yaz aylarına geçişte artış gösteriyor.
Şehirlerin tercihleri de ilgi çeken sonuçları gösterdi. Adana'da baklavanın, koltuğunu eklere kaptırdığı görülürken, Adıyaman'ın tatlı sıralamasında sufle, beklenmedik bir şekilde üçüncü sıraya yükseldi. Ankara ve Antalya'da tatlı tercihlerinde devamlılık ve dengeli seçimler hakimken, Artvin'de sufle, iki sıra birden atlayarak birinciliği kaptı.
Yeni tatlarla tanışma kapsamında ise Batman’da İzmir bombası gibi nadir tatlılar keşfediliyor. Veriler bölge bazında incelendiğinde ise tatlı tüketiminde Marmara Bölgesi’nin öne çıktığı görülüyor.
GÖZÜME TAKILANLAR
Plastik mutfak eşyası ihracatında artış
Geçen yıl 664,1 milyon dolarlık plastik sofra ve mutfak eşyası ihracıyla Türkiye bu alanda 5’ten 4.’lüğe yükseldi. Züccaciyeciler Derneğinin (ZÜCDER) konuyla ilgili raporuna göre 17,2 milyar dolarla 1. olan Çin’i 1,1 milyar dolarla ABD, 842,8 milyon dolarla Almanya izledi. Türkiye dünya plastik sofra ve mutfak eşyaları ithalatında ise 54. sırada yer aldı.
NAPOLİTEN TARZDA İLK DONUK PİZZA TABANI
Metro Türkiye Napoliten pizza tabanlarına kendi markası altında raflarında yer verdi. Soyulmuş Roma domatesiyle hazırlanan özel sosu ve Nappo Pizza formülü ile geliştirilerek hazırlanan ürün Napoliten tarzda satılan ilk donuk pizza tabanı olma özelliği taşıyor. Firma 4 bine yakın kendi markalı ürünü ile müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor.
TON BONFİLE ARTIK CAM KAVANOZLARDA
Dardanel fileto halinde hazırladığı ton bonfileyi cam kavanozda tüketiciye sundu. 185 gramlık kavanoz içinde ton balığının en özel yeri, deniz tuzu ve soğuk sıkım zeytinyağı ile yer alıyor. Salatalara eklenerek veya makarna ve pizza ile bir araya getirilerek lezzetli tariflerin ana malzemesi olmaya aday olan ürün soğuk menüler için de hızlı tüketim imkanı sağlıyor.
PİZZANIN GEÇMİŞİ 2 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIYOR
Arkeologlar Pompeii’de 2 bin yıllık pizza resmini keşfetti. 2 bin yıllık freskte tasvir edilen ekmeğin İtalya Kültür Bakanlığına göre modern pizzanın atası olabileceği belirtildi. Napoli şehri yakınındaki antik Roma kenti Pompeii’de bulunan pizzanın resmedildiği tablodaki yiyeceğin pizza sayılabilmesi için klasik malzemelerden mahrum olduğu kaydedildi.
GÖBEKLİTEPE’DE 100 ÇEŞİT BUĞDAYLI YEMEK
12 bin yıllık geçmişiyle UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde olan Göbeklitepe’de buğdayla yapılan 100 çeşit yemeğin sunumu yapıldı. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesinin bu yıl ikincisini düzenlediği Buğdayın İlk Evcilleştirildiği Topraklarda 2. Geleneksel Buğday Şenliği kapsamında misafirler çeşitli yemeklerle çiğköftenin yanısıra buğday ile yapılan yöresel yemekleri tatma fırsatı buldu.
SARI KANTARONA ISLAH PROJESİ
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü verimi ve kalitesi yüksek olan çeşitleri ıslah ederek ekonomiye kazandırmak amacıyla sarı kantaron bitkisi üzerine laboratuvarda ve tarlada çalışma yürütüyor. 2027 yılına kadar sürecek çalışmayla farklı rakımlarda, sulak veya kurak bölgelerde yetiştirilebilecek çeşitler geliştirilerek tescillenecek.